İçindekiler
Milyonlarca insan yeterli beslenmeden mahrum olurken; tonlarca gıda, atık ve kayıp olarak ziyan ediliyor. Gıda atıkları konusunda bugün oluşturulan stratejiler, işletmelerin gelecekteki finansal durumuna ve itibarına katkı sağlıyor. Daha yüksek kâr elde etmek ve rakiplerine liderlik etmek isteyen işletmeler gıda israfı konusunda harekete geçiyor. Birçok işletme ise gıda atıklarını azaltma konusunda girişimde bulunmuyor, çünkü bunu rakiplerinin önüne geçmek için fırsat olarak görmüyor. Peki, işletmelerin gıda atıklarını azaltma konusunda harekete geçmelerini engelleyen düşünceler neler?
1-“BİZ ATIK GIDA ÜRETMİYORUZ!”
Restoranların mutfakları çoğu zaman yoğun ve stresli olabiliyor. Bu şartlar altında çalışan personel, işletmeleri içindeki gıda atığı seviyesinin farkına varmıyor. Çok fazla yemek hazırlandığı için pişirme hatası ve müşteri tercihi sebepleriyle atık oluşmasını normal buluyorlar. Fakat bu ortaya çıkan atık gıda gerçeğini değiştirmiyor.
2-“SATILAN YİYECEK BİZİ İLGİLENDİRMEZ.”
Birçok insan, yemeğin çoktan satılmış olduğunu ve israf edilmesinin onların kontrolünde olmadığını, bunun işletmelerine herhangi bir etkisinin olmayacağını düşünüyor. Oysa yiyecekleri boşa harcamak mutfak masrafını olumsuz etkiler. Ayrıca personelin yiyecekleri hazırlamak için kullandığı zaman kaybı da vardır. Yani yiyecek satılmış olsa da arta kalan gıda aslında işletme için zarardır. Atık gıdaları gözlemleyip buna göre önlem almak işletmenizin kârını artırır.
3-“AÇIK BÜFE VARKEN İSRAFI AZALTMAK MÜMKÜN DEĞİL.”
Bazı işletmeler açık büfe hizmet vererek birbirinden farklı yiyecekler sunuyor. Açık büfe bu kadar gözdeyken gıda israfını azaltmanın da mümkün olamayacağını düşünüyorlar. Ama gerçek böyle değil. Açık büfede sunduğunuz yiyeceklerin porsiyonlarını küçülterek ve daha az miktarda yiyecek koyup bittikçe ekleyerek hem birbirinden farklı lezzetleri açık büfe olarak sunabilir hem de gıda israfını azaltabilirsiniz.
4-“GIDA İSRAFI KAÇINILMAZDIR.”
İnsanlar gıda atıklarının kaçınılmaz olduğunu, bu israfın önlenemeyeceğini düşünüyor. Fakat bu doğru değildir. Kazandırılan her bir atığın değeri büyüktür. Önemli olan önlenebilir gıda atıklarına odaklanmaktır. İşletmenizde hangi gıdaları attığınızı anlarsanız mutfağınızın çalışma biçimine ona göre yön verebilirsiniz.
5-“GIDA İSRAFI BENİ MADDİ OLARAK ETKİLEMİYOR.”
Bazı işletme sahipleri, atılan gıdaların ceplerine bir zararı olmadığı kanısında. Oysa yemek atıkları birçok işletme için gizli maliyet. Çünkü malzemeye verilen paranın yanında atılan yemek için harcanan süre, emek, elektrik ve gaz fiyatı da var. Yani aslında atık gıdaların tespitini doğru yaparak restoranınızın giderini azaltabilirsiniz.
6-“GIDA İSRAFI ODAKLANMAYA DEĞER DEĞİLDİR.”
İnsanlar bu konunun üzerinde durmanın vakit kaybı olduğunu ve bunların işletmelerine pek katkı sağlamayacağını düşünüyor. Ama yanılıyorlar. Çünkü bugün mutfaklarında atılan yemeklere odaklanan kişiler aslında yarın için bu israfı önlemeye yönelik atılımda bulunup işletmelerini öne taşıyorlar.
7-“YEMEK İSRAFI HAKKINDA KONUŞMAK RESTORANIMI KÖTÜ ETKİLER.”
Birçok işletme atılan yemekler hakkında konuşmanın kendilerini kötü etkileyeceğini düşünüyor. Çalışanlar ise bunu dile getirmenin performanslarını kötü etkileyeceği ve bu sebeple suçlanacakları kanısında. Fakat bu konuya değinip atığını en aza indirgemeye çalışan bunca restoran varken esas bu konu üzerinde durmamak işletmeleri kötü etkileyebilir. İşletmelere katkı sağlayacak olan şey bu durumun farkında olup ona göre yol almaktır.
Gıda israf edilmemesi gereken bir değerdir. Gıda israfı sosyal ve ekonomik bir meseledir. İşletmeler şimdilik bu konunun üzerinde durmamayı seçse de durumun farkında olup aksiyon alan restoranlar geleceğin mutfakları arasında lider olarak konumunu sürdürecektir.